Sayfalar

23 Mart 2011 Çarşamba

Hapı yuttum

Hafta içi, hafta sonu güneş, yağmur, sis, iş, ev derken günler hızla akıp gidiyor her zamanki gibi…
İş hayatımın yoğun zamanlarından biri. Bu tempoyu sevmekle birlikte üzerimde baskı hissediyorum..
Cuma-Cumartesi-Pazar akşamları sarımsağımı uyuttuktan sonra çalıştım. Ama gece çalışınca sabah 10’a kadar uyurum diye  bir şey söz konusu olmadığından yorucu oluyor. Sabah en geç 7 kalk borusu çalıyor bizde. Şahsen erken kalkmayı kendimi bildim bileli severim ama erken yatmayı da severim ben. Tüm günün yorgunluğu koşturmacası bittikten sonra TV karşısında boş boş bakarak oturmak varken çalışmak hatta dikkati yoğun bir biçimde vererek çalışmaya çalışmak çok koydu. Üzerimden tır geçmiş gibi, yorgunum.
Bir de bazı insanlara kuruluyorum* (argoyu seviyorum) bugünlerde yine.
Kim bu bazıları derseniz gizli agresif insanlar.
Gizli agresifler: rahatsız oldukları konuyu direkt dile getirmeden, dolaylı hareketlerle nezaket kisvesi altında bir hareket planına sahipler. Bu özellikle benim gibi gizlisi saklısı sıfırın altında, aktivist bünyeler için rahatsızlık verici.
Yani sinek misali küçük ama huylandırıyor.

Aslında bugünlerde, her şeyden daha fazla huylanıyorum. Stresin yansımasını fiziksel olarak hissediyorum. Sıkılınca böyle bir kızarmalar, kalp ağrısı.
Maalesef geçmişten, bir yedi yıl öncesinden tanıdık semptomlar. İlaç içmeyi hiç sevmememe rağmen bir 3 ay antidepresan kürü uygulama gerekebilir hassasiyetlerimin normal bir seviyeye inmesi için.
Eskilerin o çok utandığı antidepresan, deli hapları şimdi pek bir moda.
Bazı gençler daha sofistike ve hassas görünmek için kullanıyor gibi bir hava var. Ben eski kafalıyım uzun süre konduramıyorum kendime. Misal aslında ben yoğun bir lohusa sendromu geçirdim ve hep geriye iteledim kendimi o dönem. Bastır bastır nereye kadar. Travma dediğin çok basit bir sebepten bile yaşanabiliyor aslında. Muhtemelen bir çok kadına göre çok sağlıklı bir hamilelik ve lohusalık geçirdim. Bebeğim maşallah sağlıklı bir bebekti ve bunların farkında olup, fiziken kendimi iyi hissettiğimden psikolojik hassasiyetleri uzun süre görmezden gelme gayretindeydim. Yani akılla yenme çabası. Nafile bir çaba aslında bende. Birikiyor, birikiyor hop alakasız zamanda hem de en rahat, en düzenli zamanda ufak aksiliklerde fiziksel olarak rahatsız etmeye başlıyor. 7 sene önce anormal bir tansiyon rahatsızlığım vardı. Küçük ve büyük çok yakınlaşıyor ya da ikisi el ele bir yükselip, bir düşüyorlardı. Başlarda sadece kalp ağrısı, kalp krizi ve beyin kanaması korkusu. Doktor panik bozukluk başlangıcı dedi. Atak değil, bozukluk. Orta değil başlangıç.
O zaman tanıştım ilk kez antidepresanla, öyle bir durumda ilaca itiraz etmiyor sıkı sıkı sarılıyorsun. Fakat bünye evhamlı 6 ay kullanmam gerekirken 4. ay kademeli bıraktım, başladığım gibi ya bağımlı olursam korkusuyla.

Şimdi yine geldi o öncü kalp ağrıları, artık kalp krizinden korkmuyorum ama yine öyle kötü olacağımdan korkuyorum. Sarımsağımın, katılma huyu olan bir çocuk olması, iştahsızlığı gibi konularda bir yıldır hassaslaştım biraz. Artık oğlumu akşam yıkarken bile uykusu gelecek altını bağlatmamak için katılacak sanrıları nedeniyle kalp çarpıntıları yaşatıyorum kendime. Diyorum ki yumurta kapıya dayanmasın al paşa paşa 3 aylık bir antidepresan kürü bu da senin hayatına bir dönem yoluna koyma fırsatı tanısın. Daha önceki tecrübem cipralex’ti. Çok zayıf bana 10 kilo kattı ama sağlıksız bir zayıflıkta olduğum için gelen kilolara sevinmiştim. Bu sefer reçetesiz bile satıldığını duyup şaşırdığım lustral’e başlıyorum. Bünyeden bünyeye değişik etki gösterir bu ilaçlar ve iki haftadan önce işe yaramaz biliyorum.
Bakalım gelişmeleri yazarım. Başlayabilirsem yan etkileri falan derken bitiş tarihim belli.

Bu sefer muhtaç olduğum kudret, damarlarımdaki asil kanda olmasına rağmen hızlı bir çözüm için destek almaya karar verdim.

2 yorum:

  1. Canım inşallah çabucak atlatırsın.
    Çok geçmiş olsun.Dediğin gibi sanırım biz eski kafalıyız ama gerekiyorsa kullanılması taraftarıyım ben.Hayat zehir olacağına bunun yolu varsa çaresine bakmak gerek bence de...

    YanıtlaSil
  2. çok teşekkür ederim. insallah bende de ise yarar daha bir hafta olmadı ama :)

    YanıtlaSil