Sayfalar

9 Nisan 2012 Pazartesi

Wordpress

Merhaba,
Ne zamandır (blogspot durdurulduğu zamandan beri) hem wp, hem burada aynı yazıları post ediyordum, yedekli gitmek amaçlı. Artık başedemediğimi farkettim. Wp daha kolayıma geliyor, başka bir yazıyı reblog etme olanağı da veriyor. Tek elden gitsin, bundan sonra bizi merak ederseniz aşağıdaki adreste bekliyor olacağız.

http://sarimsakinfaydalari.wordpress.com/


23 Şubat 2012 Perşembe

Run Forest Run

Bana bir haller oluyor ahali..
Böyle bir kabına sığamamalar, bir girişim ruhu, bir onu da yapayım, bu da olsunculuk.
İyice çığrından çıktım.
35 yaşıma yeni girdğim şu günlerde kendi yaşıtlarımda da gözlemlediğim bir üretkenlik artışı bünyeye yerleşiyor hızlıca.
Yapabileceğim herşeyi yapayım, imzam olsun şu fani dünyada hissiyatıyla doluyum.
Öncelikle bir iş kurma sevdası aldı başını gidiyor, ucu maddi olanaklara dayandığından onu derhal hayata geçiremesem de er ya da geç olacak kaçınılmaz olan.
Bitim kanlandı, taşınma zamanım geldi taş çatlasın 1,5 ay sonra yeni evimdeyim Allah kısmet etsin.
Yeni evimi şimdiden seviyorum, eskisinin papucunu dama attım bile.
Yeni eve bir çalışma – hobi köşesi kuracağım. Her planım birbiriyle bağlantılı dikkat ettiyseniz.
Bir de neden dikişe başlamıyorum dedim.
Komik olan kendi tırnağını bile kesemeyen el beceresinde bir insanın böyle hevesleri olması olabilir.
Yani neredeyse tüm gün yeni iş – hobi alanlarında savrularak geçiyor bana.
Sürekli şuna bakayım, bunu okuyayım, bunu alayım.
Google reklamcılık sertifikası peşindeyim eş zamanlı.. Neden bir adwords uzmanı olmayayım ki dedim..
Çılgın koşturmacam beni şimdilik çok mutlu ediyor.
Bir de bazılarına check atabilsem tam süper olacak.
Şimdilik benden haberler bu kadar :)
Diğer analara selam ederim.

9 Şubat 2012 Perşembe

Kudretinden sual olmaz


İki gündür 4 azıyı aynı anda çıkarmaya çalışan oğlum, gece yarısından sonra yanımıza geliyor. Birlikte uyuyoruz. Daha doğrusu o uyuyor ve ben onu seyrederek şükretmekten uyuyamıyorum nedense.
Aramızda anneliğin bu yoğun ve duygu dolu anlarını sık yaşayanlar anlayacaktır beni.
Nasıl gururlanıyorum insanlar, yakışıklı, çok akıllı falan dedikçe, aslında çok şükür her şeyi normal bir evlada sahibim.. Üstün zekalı ya da değişik yetenekleri olduğunu sanmıyorum, sanmadığım gibi her tür anomaliden rahatsız olduğum için sevinip, şükrediyorum. Ama bakıcımız Lia ki kendisi yeryüzündeki en negatif ve doğrucu insan, oğlan çok zeki bir şeyi bir kere söylemek yeterli demiyor mu bende deli gibi bir coşku peydah oluyor.. Allah'ım, sen çok büyüksün, bu can'a anne olarak beni seçtiğin için şükürler olsun diyorum.. Ama gözlerim dolu dolu, anormal bir huşu ve aşktan öte bir sevgiyle.
Neyse Lia'ya da haksızlık etmeyeyim iyi kadın, iyi kalpli, oğlumla arası iyi yani asık suratından hiç rahatsız değil aksine içinde riya barındırmadığı asla yapmacık olmadığı için çok severim kendisini. Allah şaşırtmasın.
İki gündür yoğun hislerle kalkıp, mutlaka bu hisleri yazmalıyım diyorum iş yoğunluğundan anca sıra geldi.


Lokum oğlum, 2 yaşında oldu.
Doğumgününü Zamane Kahvesi'nde aile içi bir kahvaltıyla kutladık.
Çok memnun kaldık.
Ardından dr. kontrolüne geldi sıra 89 cm boy, 12 kg olmuş lokum yanaklım.
Nihayet fantomalt ile yollarımızı ayırdık, çocuğum 2 yılda anca normal kiloya ulaşabildi, inşallah böyle devam eder.
Kelimeler gırla o kadar çok kelimesi var ve hepsini o kadar tatlı ve yanlış söylüyor ki. Keşke sürekli kaydedebilsem, onun sesinden.
Artık puzzle'lar, legolar hepsi hakkını vererek oynanıyor.

Böyle böyle yuvarlanıp gidiyoruz.
Oğlum büyüyor, bir sene önce çok çabuk geçiyor diyenler, HAKLISINIZ, çok çabuk geçiyor...
Uzun yıllar birlikte ve sağlıkla geçsin, hızına yapacak bir şey yok.

14 Ocak 2012 Cumartesi

Yılın İlk Günleri

Şaaşalı bir yıl olsun bu yıl mantığıyla ilk günler şansımızı ve bütçemizi zorlayarak güzel bir tatille başladık. Oğlumun ilk yurtdışı seyahati, üstelik tur şeklindeydi, ama benim gezmeyi seven minik meleğim çok uslu durdu. 3 saat uçak, 3 saat otobüz arka arkaya anasını bile daraltırken, beklenenden çok daha uyumlu bir turistti.
Güzergah; Cote D'azur - Fransa. Nereleri gördük; Cannes, Nice, Monaco, Monte Carlo, Eze Village
İlk defa gördüm bölgeyi, Allah sezonunda da görmeyi nasip etsin diyeceğim ama ölü sezon bu kadar kalabalıksa, sezonu düşünemiyorum.
En bi özet: Fransızlar karizmatik, sıcakkanlı akdeniz kıyıları, rose şarap lezzetli, fragonard parfüm muadillerine göre ucuz ve herkes gibi kokmamanı sağlıyor.

2011'e şöyle bir baktığımızda güzel bir yıldı diyebiliyorum aslında.
  • güzel tatiller
  • yeni uyumlu yatılı bakıcı (eskisi kalabilseydi o da olurdu)
  • daha ferah bir eve taşınma (taşınma zor bir süreçti aslında)
  • bankada duran paranın aniden değerlenmesi
  • en çok istediğim yerden ev sahibi olma
  • zevk aldığın bir işe başlama (şu an zaman zaman kabak tadı verse de)
  • oğlumun 2. yılı, çok tatlı zamanı
  • bazı konuların su yüzüne çıkması (biraz kalp kırıklığı ama bilmemekten iyidir belki de)
yani şükredecek çok şey olduğunu görüp, seviniyorum açıkçası. Son 1,5 aya bakıp 2011'e haksızlık etmeyeyim bu postta dedim.

2012 daha iyi geçecek, tıpkı oğlumun yukarıdaki fotoda gülüşü gibi IŞIKLI geçecek. 
İnanıyorum.
Biz sağlıklı olalım, oğlum ışıklı gülümseyişiyle hayatımı aydınlatmaya devam etsin yeter. Bu sene de zengin olmasam olur bence.

Önümüz doğum günü telaşı şimdiden ona hazırlanmaya başladık.
2 yaş, annenin kendini daha bir toparladığı, yavrunun kendini daha bir bildiği yaş günü.

2 yaş bize bir papağan getirdi demiştim. Aşağıda videosunu da koydum.


"Ahtabop" deyişine kurban olduğumuz, her kelime, mimik ve ünlemi tekrarlayan lokum bir papağan.
Kendini, ne istediğini çok iyi bilen bir oğula sahibim şükürler olsun.
İstediği ayakkabı ya da montu giymemesi halinde hayatımızı zindana çevirse de onun bu kişilikli tavırlarına hastayım.
Bu hafta başbaşaydık oğlumla, dakikada 6000 kere öpebiliyorum sanırım kendisini, artık alıştı, itmiyor o da öpüyor üstelik. 
Dışarıda çalışan anne olmasam böyle olmazdı heralde. Bu mucizevi hissi kanıksardım hep yanında olsaydım diye düşünüyorum. Şimdi tadını çıkaramadığım için buruk, hem de onunla olduğum zamanlarda daha yoğun ve dolu dolu hissettiğim için mutluyum.

Bardağın yarısı dolu bu gece :)

29 Aralık 2011 Perşembe

Hoşgeldin 2012

Sevgili 2011, giderayak bana büyük kazıklar attın..
Son iki ay hayatımın travmaları ard arda geldi.
İş desen hala tırnaklarımla kazıyorum, ne yaparsın işte her iş deneyim kazandıkça rahatlıyor.
Hayatımın farkında olduğum ve olmadığım kayıpları, arazları ile ilgili yerine koyma ve tamir etme girişimlerim başladı yıl sonu, bak bu iyi haber. Öncelikle görme kaybımı ele aldım, lens kullanmaya başladım tüm zorluklarla. Alıştım sayılır. Lens ile gözümün uyum yeteneğini kaybedip bir lazer ameliyatına gireceğim 2012′de.
Yeni iş yetmemiş gibi işimle bağlantılı bir radyo programı projesine başlıyorum. Benim için yeni bir hobi, yeni bir keşfedilecek alan.
Bir de geçmişten gelen tarvmalar, güven problemleri belki canım oğlum’a yansıması muhtemel bağlanma gibi ruhsal kusurları ele aldım bu yıl sonu. Terapiye başladım. Terapi meselesi hassas, aileme bile söylemiyorum deli doktoru algısı hala kuvvetli ama iyi geldiği ve işe yaradığı kesin. Allah daha büyük dert vermesin.
Ev aldım bu hafta. Eski mahallemde, anneme, kardeşlerime yakın Mart gibi taşınacağım herşey yolunda giderse. Çok umut vaadedici bir gelişme şu an oturduğum yerden kurtulmayı iple çekiyorum desem yalan olmaz. O kadar çok gelişme oldu ki son iki ay oğlumun 22., 23. ay gelişmelerini takip edebilsem de yazacak fırsatım olmadı. Annesinin bir anda değişim ve gelişim sürecine girmesi, çocuğu minimum nasıl etkilemeli idi ana konum..
Umarım herşey onun için en iyi olacak şekilde altından kalkarım.
Oğlum, minik bir papağana dönüştü. Her duyduğunu tekrarlıyor, bazı kelimelere çok çabalıyor. Başta bir heves yazıyordum ay şuna şöyle dedi, buna böyle dedi diye ama gün geçtikçe artan bir ivmeyle takip edemeyeceğim kadar çok denemesi oldu. Üstelik artık dili daha iyi döndüğü için haber değeri kalmadı. Yani Boğa kelimesine Boğa diyor çocuk sen ben gibi, benim için hayatımın mucizesi ama tüm okuyanlar için hatta yıllar sonra kendisi için bile fazla bir haber niteliği taşımıyor. Sağlıklı bir oğlum var şükrediyorum. Allah tüm evlatlara sağlık versin gerisi doğal süreç diye düşünüyorum.
Artık kaka yapmadan önce haber veriyor. Ama henüz farklı bir deneyime hazır değil.
Yemekler de hala konfor alanından uzaklaşmıyor. Bir iki farklı yiyeceği, deneyip sevdiklerine devam ediyor. Hala 1 yaş seviyesinde yeme problemi olmayan bebeği yakalayamadık. Ama artık ben daha sakinim, yediği yarasın yeter kafasına geçtim.
Yani sevgili 2012 senden büyük beklentilerim var. Geçmiş hesapları kapamak, bazı şeylere yeniden başlamak için uygun bir yıl olacağını umuyorum.
Bana Maya Takvimiydi, kehanetti falan bunlarla gelme hiç anlamam. Üzerine düşeni yap. Zümrüdü anka yılım olsun 2012.

11 Kasım 2011 Cuma

Sarımsak'tan Haberler

Adam gibi oturup yazamıyorum bari Nurturia anı defterimi kopyalayayım da hareket olsun..
Oğlan, bildiğin lokum. Dillenme emareleri var, umut vaadediyor.
Doyulmuyor tadına. Bir de "korkunç iki" sendromları var bir şey istediğinde yere yatmalar falan Allahtan henüz sokakta yaşamadık. Evde bu durumu görmezden geliyoruz. Muhtemelen sokakta bu cool tavrımızı eleştiren olur.
Beslenme konusunda değişiklikler var, aniden kesti püreleri. Daha önceki fanatik püre severliği doyma noktasına ulaşmış olmalı. Şu an pilav ve makarna ile beslenmek istiyor.. İçinde kaktırabildiklerimiz tavuk, kıyma, biber, domates, soğan.. brokoliydi, kayısıydı gibi kaktıramadığım şeyler için yaratıcılığımı dibine kadar zorluyorum.
---
17.08.2011
Yaptı
Sevmeyi öğrendi iyice, sarılıyor, gülümsüyor, olumlu iletişim ağırlıkta :)

---
18.08.2011
İlk kez
Pilav yedi.

---
20.08.2011
Yaptı
Annesinin spor ayakkablarini giyip dolasiyor. E ne demisler "birini tanimak istersen 4 gun onun ayakkabilariyla yuru" kizilderili atasozu

---
20.08.2011
Yaptı
Baloncuk yapmak icin zarif zarif ufluyor tabii olmuyo oyle baloncuk falan

---
20.08.2011
İlk kez
Pasaportu oldu minnosumun...

---
21.08.2011
İlk kez
Anneye ozel bir dudaktan opme huyu gelisti..

---
22.08.2011
Yaptı
Parkta aglayan cocuklarin taklidini yapiyor.

---
22.08.2011
Yaptı
Ahşap oyuncakçının önündeki küçük oyuncaklardan birini annesinin çantasına atmaya çalıştı.

---
22.08.2011
Sözlük
Kelime: bebi sssstttt (parmak dudaklarda)
Anlamı: bebek uyuyo, sus
her bebek gördüğünde

---
22.08.2011
İlk kez
Annesi masal anlatirken ilgiyle dinledi, masal bitince de yan dondu ve gozlerini kapadi. Donmeden dolanmadan bir sure sonra uykuya daldi.

---
22.08.2011
Yaptı
sabah uyuyan bakıcısının odasına girmis, anneye ssssttt yapıp, kadının tokalarını odasına taşıdı..

---
22.08.2011
İlk kez
Duymak istemedigi kuralvari seylerde parmaklariyla kuaklarini kapatiyor:) nerden ogrendi bilmiyoruz.

---
22.08.2011
Yaptı
Her gun yeni bir oyun turetiyor, hizina yetisemiyorum. Calisan annelerin cocuklari cok daha hizli buyuyor :(

---
22.08.2011
Yaptı
Uyumaya giderken kendiliginden gitti babanin diz kapagini optu, iyi geceler mahiyetinde, bakicisini optu, annesine sarildi.. Bi de ortaya opucuk atti..

---
24.08.2011
İlk kez
19 aylik oldu ve kendisine ne zaman saat sorulsa 4 diyor ama eliyle 1 yaparak..

---
26.08.2011
Yaptı
Bez takmak istemiyor, madem istemiyorsun o zaman tuvalete gitmeye başla dedikten sonra tuvaletin kapısının önünde kolları bağlı oturma eylemi yaptı :)

---
28.08.2011
İlk kez
Agustos boceklerinin sesleri ile dans etti. Bir kediyi kuyurguna basa basa cok hasin sevdi.

---
31.08.2011
İlk kez
Kopegi sevmeden once baskasinin elini uzattiriyor, kopek havlamazsa kendi elini uzatiyor..

---
31.08.2011
İlk kez
Bul karayi, al parayi oynuyor.. Buluyor..

---
02.09.2011
Yaptı
nasıl seviyorum seni diye sorulduğunda, kendi kendine sarılıp gülümsüyor.. sarılarak seviyormuşuz.

---
02.09.2011
Dedi
İçinde "kaç" geçen tüm soru cümlelerine dööt (4) deyip eliyle bir gösteriyor :)

---
02.09.2011
Yaptı
süper dans ediyor. her ritim ve müzikte eller havada, üst vücut sallanıyor...

---
02.09.2011
İlk kez
Ördek, tavuk, horoz, köpek, kedi ve yunus'u dokunarak sevdi. Özellikle ilk üç konusunda çok korktum gaga yiyecek diye.

---
05.09.2011
Yaptı
ikimiz yerde otururken halıda bir şey bulup ağzına atma numarası yaptı. ben de gerçek mi numara mı emin olamadım. ağzını aç dedim açtı bir şey yok, acaba dilinin altında saklamış olabilir mi diye korktum, o muzip sırıtışını göre göre elimi ağzına soktum.
 Parmağımı ısırdı sonra buna çok güldü.

---
05.09.2011
Yaptı
yanak sıkıp, fıstık yapmayı öğrendi.

---
07.09.2011
Dedi
bol bol "alla alla" diye şaşırıyor. Bir de dört rakamına taktı iyice akşamları uyumadan 10 dk. kesintisiz döt döytt döyyytt diyor.

---
07.09.2011
Yaptı
Bugünlerde dilediğimce öpüp sarılıp mıncıklamama izin veriyorsun aşkımm.. O kadar tatlısın ki sana hiç doyamıyorum kalbim..

---
08.09.2011
İlk kez
Tavuklu sehriye corbasi icti.. Tavuklari yemedi ama.

---
08.09.2011
Yaptı
Ve Eren attı, top ağları havalandırıyor.. Eren, kollar havada "GOOOO" diye bağırıyor.

---
08.09.2011
İlk kez
Alt iki azi disi ayni anda cikti. Toplam 12 disi oldu..

---
08.09.2011
İlk kez
Uyurken oyun oynadi.. Gozler kapali kucagimda digidik digidik atcilik oynadi.. Sonra yatagina koydum :)

---
08.09.2011
İlk kez
Alt iki azi ayni amda cikti. Toplam 12 disi oldu..

---
08.09.2011
Yaptı
yeni uyku rutinim: sezon dizisi açık, sesi az ama ben onu göremeyecek şekilde annemin ayağında sallanıyorum. İstersem 3 saat uyumayayım sorun değil, o da dizi seyrediyor zaten ama benim hiç uyku sorunum olmadığı için ilk sahnede bayılıyorum. Yatağımda normal
 uyuyan bir çocuktan annemin benle biraz daha vakit geçirebilmesi için bu yeni yola geçtik.

---
12.09.2011
İlk kez
Ayakkabilarini ve coraplarini cikariyor. Pantolon ve hirkayi zaten cikariyordu bir tshirt kaldi :)

---
12.09.2011
Sözlük
Kelime: Tis
Anlamı: Cis

---
12.09.2011
Sözlük
Kelime: Pis
Anlamı: Kedi

---
12.09.2011
Yaptı
Durduk yere annesinin bacagini optu..

---
12.09.2011
Yaptı
Babasiyla telde konusurken bir eliyle gel gel yapiyordu..

---
12.09.2011
Sözlük
Kelime: Mel
Anlamı: Melisa

---
12.09.2011
Sözlük
Kelime: Liya
Anlamı: Liya

---
13.09.2011
Yaptı
üç gündür bir artistleştin yavrukuşum, burdaki teyzeler teribıl tu olmuş senin oğlan diyorlar ben konduramıyorum. Sabah bezini değiştirmemek için 20 dak. koşturdun beni arkandan ağlaya ağlaya değiştirdin..


---
16.09.2011
İlk kez
Annesi "dijital pazarlama muduru" oldu :)

---
16.09.2011
İlk kez
Gunde iki kere dis fircalamaya basladi.

---
18.09.2011
İlk kez
Eren ilk kez hala uyanmadi.. Saat 08:42 uyandirmali moyim normal uyanma saati iki saat onceydi?

---
19.09.2011
İlk kez
Ev topluyor.. Dus jelini catallarin yanina koymayi uygun gormus :)

---
19.09.2011
İlk kez
Tum ev islerine yardim etmeye calisiyor, onu katmadigimiz zaman uzuluyor..

---
19.09.2011
Yaptı
Artik dunyasinda cok eglenceli hobiler var. Muzik muzik muzik dans dans dans...

---
19.09.2011
İlk kez
Kitap okunurken dinlemeye basladi.

---
21.09.2011
Sözlük
Kelime: maym
Anlamı: maymun

---
21.09.2011
İlk kez
annesini yanaklarından öperek uğurladı :)

---
24.09.2011
Sözlük
Kelime: İtti, mitti
Anlamı: Bitti, gitti

---
24.09.2011
İlk kez
20 aylik oldu.. Anasi, bugun ilk motor dersini kukalar arasinda slalom yaparak bitirdi, arz ederim..

---
27.09.2011
İlk kez
artık ağrıyan ya da acıyan yeri gösterebiliyor. dün uyumadan önce diş etlerini ovdurdu bana.

---
30.09.2011
Yaptı
Anasının tüm hareketlerini taklid ediyor. Kolumu kaldırıyorum, kolunu kaldırıyor, dans ediyorum, dans ediyor çok eğlenceli.

---
02.10.2011
İlk kez
Ust iki kopek disi pirtladi nihayet, nezlenin nedeni de anlasildi boylece..

---
03.10.2011
İlk kez
Sabah iki alt köpek dişi de pörtledi. Yavrum, 24 saatte 4 köpek dişi çıkardı. Şükür bitti.

---
06.10.2011
İlk kez
Domates çorbası içti. Domates bitme mevsiminde sevmeye karar verdi.

---
06.10.2011
Yaptı
Hala burun, geniz dolu, çıkaramıyor. Acaip bir şımarıklık hasıl oldu. Uykuya direniyor, uyumayınca çıldırıyor falan..

---
06.10.2011
Yaptı
Her kelimeyi tekrarlamaya çalışıyor. İlk denemeler de henüz çıkaramadı, ama yaklaşıyor.

---
07.10.2011
Yaptı
Kakaolu süt içiyor.. Yani artık süt içiyor aslında :)

---
09.10.2011
İlk kez
Kendisi ve annesi ilk kez harnup pekmezi yedi.. Bu guzelligi bize tanitan damla ve sebneme tesekkuru borc biliriz.. Nefis biseymis..

---
11.10.2011
Yaptı
Evde rockci olmamasina ragmen, oglum rockci. Boyle bir kafa, bacak sallamalar falan. En sevdigi muzlk turu.

---
12.10.2011
İlk kez
ballı ılık süt içiyor. ohhh yeah

---
12.10.2011
İlk kez
Elektro gitar sesi duyduğunda bir yere tutunup, kafa sallıyor, ve gitar çalma taklidi yapıyor.

---
13.10.2011
İlk kez
Annesiyle pasta yaptı.

---
14.10.2011
İlk kez
Makarna yedi. Kameradan gördüm print scrren'de aldım ama kopyalayamadım o mükemmel görüntüyü :)

---
18.10.2011
Yaptı
Babayla beraber iki gündür pek mesut yavrucağım.

---
18.10.2011
Yaptı
misss gibi balıklı mamayı yeme sen, o iğrenç fast food patateslerini ye oğlum, aferin sana :)

---
18.10.2011
Yaptı
Evde tuzlukları kırınca babası "hemen git buradan" demiş ayağına batmasın diye.. Yavrum gık bile çıkarmadan odasına gitmiş, baba gelmeden de çıkmamış odadan. Tribine kurban.

---
23.10.2011
İlk kez
Suadiye Bilfen'e baktık oğlumla Cuma günü Eren çok sevdi hemen adapte olup oyuna katıldı, çıkarken de ağladı. Ayda 1800 yıllık 15000 TL miş :(

---
24.10.2011
İlk kez
21 aylik oldu. Hic bir sevgilimle ay donumleri kutlamak istemedim ben, seni dogurana kadar.

---
25.10.2011
İlk kez
Bana nerede dendiginde sokaklari gosteriyor.. Anne nerede dendiginde ise kalbini..

---
26.10.2011
İlk kez
Bugun kendi kasigiyla pilav yedi.

---
26.10.2011
İlk kez
Kasikla patates puresi yedi.

---
27.10.2011
Sözlük
Kelime: Bici bici
Anlamı: Banyo yapmak

---
27.10.2011
Bu aralar
evde tüm aileyi görünce sevinçten sarhoş gibi kıkır kıkır gülüyor herşeye.

---
27.10.2011
Dedi
Pepe.

---
27.10.2011
İlk kez
Yatmadan once yarim cay bardagi sut icti.

---
27.10.2011
Sözlük
Kelime: Zuzu
Anlamı: Zurafa

---
27.10.2011
İlk kez
ilk kez depremde "hadi oğlum evlerini kaybeden aç çocuklara mama hazırlayalım" diyen annesine kavanoz meyvelerini, bisküvisini getirdi.

---
27.10.2011
Dedi
Eren sen kaç yaşındasın? diye sorulunca DÖYYYTTT

---
27.10.2011
Bu aralar
kaşıkla kendi yemeye çabalıyor. patates püresi ve pilav'da başarıya ulaştı.

---
27.10.2011
İlk kez
Kendi kendine bulgur pilavi yedi aksam yemegi olarak.

---
28.10.2011
Sözlük
Kelime: Vayme
Anlamı: Aman (gurcuce)

---
28.10.2011
Büyüdü
Boy: 86cm
Ağırlık: 11,15kg

---
31.10.2011
İlk kez
tavuk suyu çorba içti, tavukları bile yedi. hem de kendi kaşığıyla. üzerine bir de süt içti. allahım nazarlardan koru yarabbim..

---
01.11.2011
İlk kez
Sabah annesiyle işe gelmek istedi. Bakkala çıkardım, el salladı, uğurladı.

---
04.11.2011
İlk kez
Kabız oldu, her kaka bol ağlamalı keçi kakası :(

---
04.11.2011
Bu aralar
beni özledin bence oğlum, iki gündür huysuzsun, dokunsalar ağlıyorsun neredeyse, ama inşallah yarından itibaren yan yanayız. Seni çok seviyorum ben.

---
05.11.2011
Sözlük
Kelime: Du
Anlamı: Su

---
05.11.2011
Sözlük
Kelime: Zu
Anlamı: Zurafa

---
05.11.2011
Sözlük
Kelime: Kaka
Anlamı: Kaka

---
05.11.2011
Sözlük
Kelime: Gak
Anlamı: Kus

---
05.11.2011
Sözlük
Kelime: Maym
Anlamı: Maymun

---
05.11.2011
Dedi
Uykusu gelinve defalarca Allah dedi, bizden habersiz zikir olayina girdigini dusunuyoruz.

---
05.11.2011
Artık
Tv de miki fare gordugunde ayaginda miki fareli terlikleri gosteriyor.

---
05.11.2011
Sözlük
Kelime: Il
Anlamı: Fil

---
05.11.2011
Artık
Iki ayagini ayni anda kaldirarak zipliyor.

---
08.11.2011
Yaptı
Odasina uyumaya gittik, normalden cok agladi, baba baba diye aglamaya basladi. Beni kovaladi, babayi cagirip onunla yatti.

---
08.11.2011
Yaptı
Normal sandalyeye oturup, mama diye bagirdi. Ciddiye aldik, gercekten mama verecegimizi anlayinca isyan etti.. Oyun oynuyormus :)

---
08.11.2011
İlk kez
Goksu deresinde, deniz bisikletine bindi.

---
09.11.2011
Bu aralar
"kaka" diyerek kaka yaptığını beyan ediyor ama yine de bez değişimine karşı.

---
11.11.2011
Bu aralar
Baba'ya cok asik, aksama dogru cama yaslanip, baba baba diye cagiriyor. Uyumaya giderken baba baba diye agliyor..

---
11.11.2011
İlk kez
Kiymali makarna yedi.

---
11.11.2011
İlk kez
Yataginin korkuluguna tirmanip, icine takla atarak giriyor..

---
11.11.2011
Artık
Sebze puresini ve meyve kavanozunu tamamen birakti.. Acaba bundan sonra sebze ve meyveyi nasil yedirecegiz?

---
11.11.2011
Bu aralar
Eve geldigimde hemen boynuma atlamiyor ama oyun arasinda gelip bacagimi, kolumu opup gidiyor. Fazla yuz vermiyor, simartmiyor beni.

3 Kasım 2011 Perşembe

Kasım

Hayat tüm hızıyla akıp gidiyor, bugünlerde çok çalışıyorum. Çalışmadığım zamanlar evde oğlumla oluyorum, oynuyorum. Sarımsak'ım da büyük gelişmeler var. Tam 21 aylık olduğu hafta, en büyük yemek aşamalarını hızlıca yine kendi iradesiyle aştı gibi görünüyor. 21 aya kadar bulamaç, püre yiyen çocuk gerçekten bir günde tavuk, pilav, makarna gibi yemekler yemeye başladı. Kendi talep etti her zamanki gibi. Oğlum'a doğduğundan beri hiç bir şeyi "ben yaptırdım" diyemem. Kendisi ne zaman isterse, o zaman oldu tüm gelişme aşamaları. Kafama vura vura eğitti beni. Artık daha bir teslimiyet içindeyim kendisine. Çünkü kendisi için her şeyin zamanını benden iyi biliyor gibi. Tecrübelerim bana bunu net bir şekilde gösterdi. Bundan sonra konuşma, sosyalleşme ya da bezden kurtulma zamanını kendisi seçsin, ben imkan sunarım kafasına geçtim.
Konuşma derken yavrucağımın kelimelerden ziyade heceleri var. Bir de evde Gürcü bakıcı sayesinde Gürcü'ce bir iki kelimesi var. "Anne" kelimesini doğru kişiye kullandıktan sonra, istediği dili öncelikle öğrenmek isterse uyarım. En büyük kabusum başıma gelmedi şükürler olsun.
Bu arada ev-iş dışında bir yere gerçek hayatta gidemesem de sanal alemlerde açılımlar yapmadım diyemem. Öncelikle bu iş bana yaradı. Gerçekten zevkli bir iş, tek problemim site açılana kadar sürekli fazla mesai modunda olmam. Fazla mesai ise biraz fazla, hafta sonunu ve sabah 8 diğer sabah 4'e kadar çalışmayı kapsıyor.  Allahtan ev yakın akşamüstü eve gidip, oğlumu 2 saat görüp, geri dönme lüksüm var. Ama yorulmayı engelleyecek bir sistem bulamadım henüz. Yaptıklarımın karşılığını almam, desteğinizle mümkün.
Yapmanız gereken şey sadece tıklamak.

www.evoria.com
Facebook’tan beğenin.
Twitter’dan takip edin.

Ayrıca 6 dünya güzeli anayla ortak bir blog olayına girdik.
Ben genelde annelik paylaşımlarımı bu blogta yazacağım ama daha yazmak istediğim milyonlarca konu olduğundan iki bloguda aktif kullanacağımı düşünüyorum. Takip etmeyen canları beklerim.

http://7anali7oglan.com/

Belki gerçek ortamlar da yokum ama bu beni sanal olarak engellemiyor.
Daha sakin, yavaş, huzur dolu günler diliyorum tüm ihtiyacı olanlara.

25 Ekim 2011 Salı

Zor Günler

Acılı bir resimle iyice ajitasyona girmek istemem ama son bir hafta da üzücü olaylar oldu ülkemde. Önce yüksek vergi şeklinde zamlar geldi, ardından şehit haberleri, her şehiti iki sayarım ben anasını da atlamam. Allah kimseye tattrımasın evlat acısı.
Daha nefes alamadan Van'da deprem oldu 7,2 şiddetinde. Hala orada kurtarma çalışmaları var tahmini kayıp sayısı 700, ama hiç bir rakam netleşmedi henüz. Hiç yardım alamayanlar var, ulaşılamayanlar var, 99'da Gölcük depremiyle yaşananlar hortladı yine. Yağmacılar var. Bölge de terör var. Çok acı var, gözyaşı var. Belki fiziksel acıdan çok kötü insanların varlığı üzüyor beni. Herkes birlik olsa, birbirine destek olsa bu kadar kırılmam, yıpranmam.
Çok alakasız ama bende çok çalışıyorum bugünlerde, gündemi az takip edebiliyorum, eve oğlum uyuduktuktan sonra girebilim dün, haftasonu da yanında değildim kuzumun.
Dün eve alıcı gözle bakıp yorgan, battaniye, atkı, şal, kazak, bebek kıyafeti, oyuncak, mama ne varsa topladım. Kapının yanına koydum sabah götürebilmek için. Sonra oturdum yatağın üstüne hüngür hüngür ağladım. Atamadım içimde biriken acıyı. Hala var biraz. Herşey düzelsin, ben de düzelirim zamanla.

Oğlum 21 Aylık



Oglum, sen dogana kadar ay donumlerini kutlayan sevgilileri anlamazdim ben.

21 aylık oldun. Çok duyarlı harika bir çocuksun, benim en büyük aşkımsın. Allah bizi birbirimize bağışlasın.

10 Ekim 2011 Pazartesi

Kış Hazırlıkları

Önümüz Kış, hatta yanıbaşımız.
Hava bildiğin soğuk. Sarımsak'ımın masum nezlesi 7. günden sonra öksürüğe çevirdi. Cumartesi çok öksürdü, farkındayım ciğerden değil ama yine de insan doktora gitmeden duramıyor. Pazar sabahı doktorda aldık soluğu. Bronşit başlangıcı dedi ki, bence hikaye ama ne yapalım özel hastahanelerin bir bedeli var. Buhar maskesi taktılar minnoşuma. O ne bitmek bilmez buharmış arkadaş, rahat 40 dk. sürdü. Bu da Sarımsak'ımın 40 dak. çığlıklar atarak ağzında maskeyle ağlaması demek. Biliyorum bir şey olmayacak ve bitecek ama oğlum öyle ağlarken maalesef güçlü duramıyorum hala. İçim parçalanıyor. (Allah tüm hasta bebelerin analarına güç, bebelere şifa versin , amin.)
Yorucu sabahın öğleni oğlum eve, bense eğitime gittim. (Bir de haftasonu iki gün eğitim çakmışlar bana Allah razı olsun. Bebeğimi akşamları göremeyecek kadar geç geldim eve, bu da diğer sevimsiz detay. ) Ama bir yandan eğitimde sürekli düşünüyorum bu Kış nasıl geçecek, hasta olmamanın binbir yolu falan. Bazı kararlar aldım, paylaşayım.
  • Aşkımdan, hasretimden ölsem de akşam eve geldiğimde dezenfekte olmadan oğlumu kucaklayıp, öpmeyeceğim.
  • Hasta olan aile bireyi Sarımsak'a yaklaşamaz.
  • Sabahları bir kaşık harnup pekmezi yutacağız ailecek.
  • Bıldırcın yumurtası 3 yaşından küçük bebeklere proteini fazla olduğu için önerilmiyormuş, ama bu hafta, haftabaşı ve haftasonu olmak kaydıyla bıldırcın yumurtası vermek istiyorum. Sabah bende hüplettim.
Bu kararlar bir alışverişi peşinden getirdi. Harnup pekmezi ve bıldırcın yumurtası. Hazır elim değmişken arı sütü ve gerçek inek sütü'ne de sıcak baktım ama birden oğlana yükleme yapmayayım diye beklemeye aldım.

Öncelikle Harnup pekmezi, (bildiğin keçi boynuzu) son derece lezzetli bir şeymiş. Nutella gibi. Bayıldım. Artık kolay kolay vazgeçemem.

Bıldırcın yumurtası gençlik aşısı, protein deposu, üsye doğal tedavi yöntemi gibi sayısız faydası olan bir yiyecek fakat bebeklere  fazla protein yüklemesi olduğu için böbrekleri yorması sebebiyle önerilmiyor. Bir de östrojen arttırma riski var diye erkek çocuklara verilmemesi gibi bir şey de duydum ama kaynaktan emin değilim. Yine de bugün bir deneme yapmamı engellemedi bu dezavantajlar. O öksürük sesini duymamak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. Çocuğun her öksürdüğü, annenin kalbini aşırı yoruyor. Öksürdüğü anlar uyku haram oluyor bana. Böyle tavana bakıp, endişeleniyorum.

Neyse hep hüzünlü değildi haftasonumuz. Özellikle alışveriş yaptığım organikçi (organikçi benim uydurduğum bir şey aslen yol üstü bir tavuk çevirmeci ama adını bilmiyorum, yumurtası çok iyi genelde oradan alıyorum. kendi tavukları ve yumurtaları var) ile aramızda çok eğlenceli bir diyalog geçti.

Ben: İnek sütü var mı sizde?
Organikçi: Var abla
Ben: Aaaa ama ben ineği de tanımak isterim (burada inekler neyle besleniyor demek istiyorum aslında)
Organikçi (müşteri odaklı, komik insan): Abla, gündüz gel ben seni tanıştırırım
!!!!!!
Adam haklı bir şey diyemedim.

Sağlık dolu bir kış ve iyi haftalar dilerim